İÇ MİMARLIĞA GİRİŞ

Biz İç Mimarlık öğrencileri, öğrenim hayatımıza başlarken nasıl bir serüvenin bizi beklediğinden habersiz olabiliyoruz. Üniversite öncesi meslek ve bölüm hakkındaki araştırmalarımız; göreceğimiz eğitimi, dersleri, sahip olmamız gereken nitelikleri, zaman ve enerji yönetimimizi bize tam anlamıyla sunamayacağı için araştırmalarımız yaşantılarımızın yanında haliyle eksik kalabiliyor. Öncelikle “ İç Mimarlık Nedir? ” kendimize bu soruyu sormamız gerekir. Bu blogda İç Mimarlığa Giriş aslında mesleğimizi ve aldığımız eğitimi anlamamıza yardımcı olacak bir konu başlığıdır.

İç Mimarlık, kullanıcı veya müşterinin estetik, kimlik oluşturma beklentilerini karşılamanın yanı sıra işlevsel gereksinimlerine de karşılık vererek iç mekan düzenlemesini, tefrişini ve görsel açıdan zenginleşmesini sağlamak, mekan adına uygun ortamı yaratmak için bilimsel ve teknik verilerden faydalanan tasarıma dayalı bir meslektir.

Mimarlık disiplininin altında gelişmiş olan iç mimarlık alanında da odak noktası insan, ihtiyaç, işlevsellik olmasının yanında güzel, estetik mekanların tasarlanmasıdır. Bir binaya girdiğimizde kapalılık ve kuşatılmışlık hissederiz. Bu algılama iç mekandaki zemin, duvar, tavan düzlemlerinin verdiği etkiye bağlıdır. Döşemeler, duvarlar, tavan detayları mekanın sınırlarını çizmekten daha fazlasını yaparlar. Bu anlayışla iç mimar seçimleri yapabilecek, mimari mekanın var olan özellikleriyle sürdürülebilecek veya bir mimari mekanın asıl niteliklerini değiştirecek önerilerde bulunabilecektir.

Çoktan seçmeli, belirli kalıplarda soru tarzlarına hakim ezberci bir eğitim sisteminden sonra geleceğe yönelik beklentilerimizin yüksek olduğu bir aşamada mimarlık öğrencisi olarak üniversiteye başladığımız ilk dönem derslerde işlenen soyut kavramlar ve bizden tam olarak ne istediğini anlayamadığımız hocalarımız karşısında afallayabiliriz. Ancak bu korkmamız gereken bir durum değil. Zamanla alanımızla ilgili daha çok okuyarak, sorular sorarak, hayal gücümüzü geliştirmeye çalışarak, öğrenmeye yönelik sürekli tekrarlar yaparak zihinsel bir dönüşüme adım atabiliriz.

Üniversite öğrenimi boyunca bize verilen tasarıma dayalı proje derslerindeki amaç, diğer derslerden elde edilen biçimsel, mekânsal, strüktürel bilgileri özümsememize olanak sağlayarak tasarım çözümlerinde bulunmamızı sağlamaktır. Böylelikle eğitim sürecinde alınan dersler, dersler arasındaki ilişkiler ve öğrenilen bilgiler bir araya getirilerek meslek pratiğimize katkı sağlamış olur. Biz öğrencilere sunulan mekan ve kullanıcı profili doğrultusunda iç mimar adayı olarak tasarım sürecine adım atmış oluruz.

Öğrenim hayatımızı ve mesleğimizi sürdürürken bu bilgilerin bilincinde olmak bize farkındalık kazandıracaktır.