top of page

LA SAGRADA FAMİLİA

Güncelleme tarihi: 7 Mar 2021


ree

Sagrada Familia yapımına 1882’de başlandı ve yaratıcısının ölümünün 100. yıldönümünün kutlanacağı 2026’da toplam144 yılda tamamlanacak.


SAGRADA FAMİLİA MİMARI;

ANTONİ GAUDİ


Antoni Gaudi yaratıcı dehasıyla dünyaca ünlü

bir mimar. En olağanüstü eserleri dünya mirası listesine girdi ama Sagrada Familia projesine katıldığında sadece 31 yaşındaydı ve hiç tanınmıyordu. Ayrıca Gaudi bu proje için ilk mimar değildi. Görev başta Francisco Del Villar’a verilmişti. Villar zamanın zevklerine göre bir proje tasarlamıştı. İnşaat başladıktan bir yıl sonra Villar istifa etti. Daha sonra Antoni Gaudi hayatının geri kalanında iz bırakacak bir göreve girişti.




ree
ree

Antoni Gaudí (1852-1926) Francisco Del Villar (1828-1901)



Gaudi, Villar’dan Neogotik bir proje devralmıştı. Yapı, destek görevi gören payandaların olduğu geleneksel tarzda yapılmıştı. Gaudi projenin boyutlarını değiştirdi. Çok daha büyük bir proje yaptı ve bütün yapay unsurları sildi. Ayrıca çok daha temiz olan ışığın girmesine izin veren daha şeffaf bir alan oluşturmaya başladı. Bunu o noktaya kadar hiç var olmamış yeni yapı ve formla gerçekleştirdi.


ree

Gaudi, Sagrada Familia projesine kırk üç yılını adadı. Bunun son on iki yılında sadece onun üzerinde çalıştı. Müşterisi olan tanrının acelesi olmadığını söylüyordu. Bu devasa eserin tamamlandığını göremeyeceğini bildiği için iç mekânı görmezden gelerek bütün çabalarını İsa’nın doğuşu cephesine yoğunlaştırmıştı.


Gaudi, bugün pazarlama olarak düşüneceğimiz şeyi yaptı ve tapınağın geri kalanının nasıl görüneceğine dair bir örnek görevi görecek bir cephe yaratmaya karar verdi. Böylece inşaatını mümkün kılacak bağışların gelmesini sağlayacaktı.


7 Haziran 1926’da Antoni Gaudi’ye tramvay çarptı. Üç gün sonra 74 yaşına girmeden hemen önce öldü. Bütün şehir çalışmasının devam etmesi gerektiğine ikna olmuş halde onu saygıyla uğurladı.


Sagrada Familia’yı tamamlama sorumluluğu 2012’den beri Jordi Faulí i Oller’in omuzlarında bulunuyor.


Antoni Gaudi Sagrada Familia projesinde kullandığı eğimli sütunların ilhamını nereden aldı?


ree


Gaudi Colonia Güell’de ilk kez eğimli sütunlardan oluşan bir yapı inşa etti. Bu inşaatın tecrübesiyle gelecekteki Sagrada Familia projesi için eğimli sütunlar planlamaya karar verdi

Güell’i tasarlarkenki amacı şuydu; inşaatı yerçekimi kanunlarına uydurmak istiyordu. Daha önceki projelerinde yer alan parabolik kemer ve zincir tonoz, tüm binanın başlıca düzenleyici unsuru olarak kullanılmıştı. Gaudi bunu gerçekleştirebilmek için on yıl boyunca birbirine dolanmış ve bağlanmış ağırlıklı şeritlerle kilisenin havadan sarkan, ters bir modelini yapmaya çalıştı. Fikir yerçekiminin kütle çekim döngüsü aracılığıyla kilisenin-ters döndürülmüş-kemerleri ve tonozları için gereken yayların ve kavislerin ölçüsünü sağlamaktı. Bunu yaparak aslında Gaudi doğada var olan sıkışma ve gerilme kuvvetlerini ters çeviriyordu, böylece yeni bir strüktürel teori oluşturdu. Bu ilk parametrik uyarlamalı modeldi. Gaudi modeldeki herhangi bir bağlantı noktasını kolayca ayarlayabiliyor, model de her şeritteki ağırlık yüzünden otomatik olarak kendini ayarlıyordu. Bu da ortaya çıkacak binanın strüktürel olarak tam bir denge durumunda olacağı anlamına geliyordu. Bu biçim-bulma tekniği nesiller boyunca mimarların ilham kaynağı oldu. Tekniğine duyulan saygı onu neredeyse bir kült haline getirdi.



PEKİ NEDEN EĞİMLİ SÜTUNLAR?

Colonia Güell/ BARCELONA, CATALİNA



ree

‘Eğimli sütunlar binanın ağırlığını dik sütunlardan daha iyi dağıtır.’


Gaudi bu sonuca vardı ve bunu çok basit şekilde açıkladı;

-Yürüyen biri dinlenmek için durduğunda bastonunu asla dik olarak yerleştirmez daha ziyade bir eğimle yerleştirir. Böylece bastonu tutan kol kişinin ağırlığını daha iyi destekler. Aynı zamanda bacaklarımızı açarsak daha dengeli oluruz. Örneğin resimde görüldüğü kişideki gibi ağırlığını dağıtan eğimli üç nokta tarafından destekleniriz.



Sagrada Familia’da tutku cephesinde eğimli sütunlar vardır. Orta nefin içinde ağaç gibi dallanan tüm sütunlar da eğimlidir.




GAUDİ SON ZAMANLARINDA GEOMETRİCİ OLDU!


Gaudi ‘Doğadan gelmeyen hiçbir şey sanat değildir.’ diyordu. Gaudi, doğayı gözlemleyerek matematikçilerin zaten farkında oldukları ama kimsenin mimariye uygulamadığı geometrik şekiller tespit etti.


Sonsuz sayıda dikey çizgilerin oluşturduğu bir silindiri ışığı toplamak için silindirin yerinde kalıp, ağın eğimli olması daha iyi olacaktır ve oluşan bu şekle hiperboloit denir.


ree

Hiperboloit, paraboloit ve helikoit bu basit ve tekrarlanan şekiller sayesinde bugün detaylı bilgiler eksikken bile çalışmaları devam ettirilebiliyor. Rakamlara dönüştürülen şeyler kolayca tekrar oluşturulabilir.


ree



Peki sadece ruhun kavrayabileceği bir şeyi nasıl oluşturursunuz?


Bazilikanın içindeki vitray pencereler gün boyunca güneş ışığının güzergahını geliştiriyor. Sabah ışıklarıyla içeriye giren mavimsi ve soğuk tonlar öğleden sonra kendini kırmızımsı ve sıcak tonlara bırakıyor. Bazilikanın içerisinde yer alan vitray pencerelerin tasarımı günümüzde Joan Vila Grau 2000 yılından beri Sagrada Familia’daki tüm vitrayların tasarımıyla uğraşıyor ve kendisi çeşitli vitrayları birleştirerek sanatçının niyetini ifade etmekten sorumlu.


ree

‘’Bence, Gaudi şimdi vitrayları 1920 yılında yapacağı gibi yapmazdı. Bu konuda eminim.’’ Diyen sanatçı Joan Vila Grau bu vitraylarla görüntüler oluşturmaya değil bir ambiyans yaratmaya çalıştığını belirtiyor.



MODELCİLER


Sagrada Familia’yı tamamlamak ancak neredeyse 100 yıl önce ölen yaratıcısının niyetlerini çözmekle mümkün. Gaudi üç boyutlu olarak gösterilmesi gereken çok eşsiz ve çok karmaşık bir mimariye sahipti. Gaudi o dönemdeki diğer mimarlar gibi işlerini kâğıt üzerinde ifade edemiyordu bu nedenle zamanının üç boyutlu yöntemine yani modelcilere başvurdu.



Modelcilerin atölyesi hikâyenin önemli bir parçası. Gaudi orada hesaplamalarını ve hayal gücünü şekillendirdi. Ama İspanyol İç Savaşı’nda anarşistlerin ateşi planları ve çizimleri yok etti ve çatıyı çökelterek modellerin ezilmesine yol açtı.


ALEVLER İÇİNDE


Gaudi öldüğünde Sagrada Familia’da tamamlanmış olan tek kısım Doğuş cephesinin St. Barnabas kulesiydi. Ölümünden sonra sahadaki çalışmalar epeyce yavaşladı ama yine de hiçbir zaman tamamen durmadı. Ancak projenin bütün yönleriyle ilgilenmek üzere işin başında olan yöneticisi olmadığında, projenin arkasındaki itici gücün büyük bir bölümü yok oldu. Bunula birlikte Gaudi’nin stüdyosu olduğu gibi korundu. Bu stüdyo daha sonraki yıllarda hem Sagrada Familia’daki bütün çalışmaların bilgi havuzuna hem de Güell Parkı’ndaki evinin kapanmasıyla birlikte bütün kariyerinin arşivine dönüştü.



Hepsi orada sadece on yıl kadar kalabildi. İspanya’da o dönem çıkan İç Savaş nedeniyle ülkenin her köşesi yerle bir oldu. 1936’da savaş başlar başlamaz Sagrada Familia’ya saldırıldı. Kilise’nin yeraltı mezarına zorla girildi, Gaudi’nin stüdyosu yıkıldı. Bütün çalışma kağıtları, taslakları, çizimleri yakıldı. İyi yapılmış pek çok alçı model kırılıp yüzlerce parçaya bölündü. Yoksa bu Sagrada Familia inşasının sonu mu olacaktı?


ree

Sagrada Familia ve Gaudi’nin stüdyosu alevler içinde,1936.


PEKİ SONRA NELER OLDU?


Bu olay elbette Sagrada Familia’nın sonu olmadı. İç Savaş bile Gaudi’nin bu büyük projesine son noktayı koyamadı. Sagrada Familia’daki çalışma daha savaş bitmeden ve Katalonya, Francisco Franco’nun baskıcı rejimine resmen dahil edildiği halde 1938’de kaldığı yerden devam etti. Gaudi, Sagrada Familia’yı orta çağdaki büyük katedrallerin inşasının idealize edilmiş yapısındaki inanç ve sevginin bir çabası olarak görmüştü. Bunu sürdürebilmek adına, proje yöre insanının birlikte emek verdiği bir çalışmaya dönüştü.


Gaudi’nin son yıllarında yakın iş birliği içinde olduğu Frances de Paula Quintana i Vidal, savaş sırasında özellikle mahzende oluşan hasarı onarma işini hemen üstlendi. Daha da önemlisi-Gaudi’yle çalışan kişilerin hafızaları hala tazeyken-Gaudi’nin ürettiği modelleri onarmaya, kimi durumlarda da baştan yapmaya odaklandı.


Gaudi’nin çalışmalarının iş ortakları ya da yakın arkadaşları tarafından sürdürülmesi, onlar hayatta oldukları müddetçe devam eden kırk yıllık bir geleneğe dönüştü. Gaudi’nin Sagrada Familia’ya yönelik vizyonu, yapının ilerleyişine her zaman rehber oldu. Birlikte çalıştığı kişilerin anıları artık gerekli yönlendirmeyi sağlayamadığında, ustanın planı hakkında fikir verebilecek atölyesinin fotoğrafları ya da diğer belgelenmiş kanıtlar kullanılarak planlar geliştirildi. Maddi kaynak azaldığında-özellikle de savaş sonrasındaki yıllarda-Gaudi’nin ruhuna uygun olarak, kilise tarafından kaynak oluşturma etkinlikleri düzenlendi. 1961’de yavaş yavaş şekil alan Tutku cephesinin mahzeninde daha fazla gelir elde etmek için müze açıldı.

MÜŞTERİM ACELECİ DEĞİL!’

1950’lerin başlarında Doğuş cephesi en sonunda tamamlandı, 1976’da Tutku cephesinin büyük kuleleri, tam karşısındaki Doğuş kulelerinin aynısı yapılarak tamamlandı. Tutku cephesinin heykelleri 1986’da tamamlandı. Çok yavaş ama emin adımlarla ilerleme kaydediliyordu, zaten Gaudi hep şöyle demişti: ‘Müşterim aceleci değil.’.




YAPI BİÇİMLENİYOR


1988’de Mark Burry adında mimari tasarımda hızla gelişen bilgisayar teknolojisinde uzmanlaşmış Yeni Zelanda’lı bir mimar, doktorası üzerinde çalışırken Gaudi’yi keşfetti. Sagrada Familia’nın devam eden projesi hakkında Katalonyayı aşıp tüm dünyaya yayılarak farkındalık yaratan bir kampanya başlattı. Kilisenin inşaatındaki en üretken dönemlerden birine ön ayak oldu.


Son yirmi beş yılda tasarım yazılımlarındaki gelişmeler sayesinde kilisenin geri kalan bölümlerinin Gaudi’nin ruhuna uygun bir şekilde yapılması ve planlanması çok daha kolaylaştı. Burry, doktorasını tamamladıktan sonra uzmanlığını sahaya taşıyarak Sagrada Familia’da-beşinci nesil-mimarların yanında çalışmaya başladı. Kilisenin inşa edilmiş bölümlerinin incelenmesiyle, Gaudi’nin iş ortaklarından kalan notların ve fotoğrafların yanı sıra dijital araçları da kullanarak Gaudi’nin geri kalan bölümlere yönelik planlarını tahmin edebildiler. Sagrada Familia’nın bütün bileşenlerinin regle yüzeylere -bir doğrunun uzayda sürekli hareket ettirilmesiyle oluşan yüzeyler-dayandığı bulundu. Bu büyük bir keşifti. Böylece Gaudi’nin aldığı geometrik kararları algılayan mimarlar yapının geri kalanını yapabileceklerdi.


2000 yılına merkezi nefte, kilise kanatlarında ve İhtişam cephesinin temellerinde çalışma başladı. 2010’da Sagrada Familia, papa tarafından resmi olarak ibadete açıldı. Artık Gaudi’nin projeye başlamasının üzerinden yüz otuz yılı aşkın bir süre geçmişti, sonunda inşaatın final aşamasına gelindi.


Hz. İsa kulesi tamamlanınca 172 metre yüksekliğe ulaşacaktır. Tabiri caizse Barselona’nın yeni çatısı olacak ama yine de Barselona’daki Montjuïc tepesinin yüksekliğini aşmayacaktır. Çünkü Gaudi tanrının Barcelona şehrinin yanında yarattığı dağın yüksekliğini aşmak istemiyordu.


Gaudi’nin süreklilik gösteren strüktürleri ve karmaşık geometrileri; ışığa, harekete ve kusursuzluğa dönüştürmekteki dehasını ziyaretçiler şimdiden takdirle karşılıyor. Sagrada Familia’nın tarihi tamamlanma zamanı Gaudi’nin ölümünün yüzüncü yıl dönümü olan 2026 olacaktır.


ree

Sagrada Familia

Antoni Gaudi, 1883-günümüz

Barselona




 
 
 

Yorumlar


BİZE ULAŞIN:

Bizi Takip Edin:

  • Gri Instagram Simge
  • Gri YouTube Simgesi
  • Gri Pinterest Simge

BİZİMLE İLETİŞİME GEÇ

Teşekkürler

bottom of page